14 Mayıs 2014 Çarşamba

45'lik

Onur Şafak (25) ile yaptığımız röportajda plak kültürü üzerine konuştuk. Kendisi aynı zamanda DJ ancak diğerlerinden ayrılan bir özelliği var: Diğer birçok DJ gibi elektronik müzikle değil anadolu pop müziği ile DJ'lik yapıyor. Nasıl başladığını, ne gibi şeylerle karşılaştığını ve daha birçok şeyi röportajda okuyabilirsiniz.






Plaklara ilginiz nasıl başladı?
Orta okuldan beri sürekli müzik kovalayan bir insandım. Her gencin yolundan geçtiği metal müzik punk müzik  gibi çeşitli türlerle başladım. Sonra ruhun yaşlanması mı diyim yoksa  müzik zevkinin gelişmesi mi daha fazla şey aramaya başladım.

Ne tür plaklar topluyorsunuz?
Benim arşivim biraz karışık. Daha çok Anadolu pop topluyorum. Hep yabancı gruplarla büyüdük ama aslında burada da bir ses var. Müzik var. Onu keşfettiğimde plak toplamaya başladım. Bizim yaşımız gereği o dönemi yakalayamadık ama müziği keşfedince bir bakıyorsun ki burada 'Aa ne kadar iyi şeyler varmış' diyorsun. Onu fark ettikten sonra arşivim ağırlığını Anadolu poptan yana gösterdi. Biraz araştırdığım zaman anladım ki aslında onların da nedeni aynıymış. 'Biz buranın ezgileriyle yaşıyoruz ama bir yandan batının müziği de hoşumuza gidiyor. Buranın ezgilerini batı usulüyle çalmaya karar verdik' diyip böyle bir müzik çıkartmaya karar vermişler. Bir güzel tarafı da plak toplayanlar için Anadolu popun çok popüler olması. Plak dükkanları direkt satışa başladığında Türkçe başladı. Şu an çok popüler.

Ne zaman popülerlik kazandı?
Plak en kaliteli ses biçimi. Ham ses var içinde. Gerçek müzik bu aslında. Mp3’teki ses kalitesi çok kötü ama plaktaki ses kalitesi çok iyi.İnsanlar gerçek ses kalitesini keşfedince plağa geçtiklerini düşünüyorum. Yani popüler kültürün, trend belirleyen insanların da etkisi var.

Plakları nereden topluyorsun?
Birçok yerden topluyorum aslında aradığım şeylere göre gittiğim yerler de değişiyor. Kontra plak var Galata’da. Onun arşivi yeni gruplar üzerine. İkinci el arşivi nispeten daha az. Dip Sahaf var Çukurcuma'da oraya gidiyorum. Arada nadide şeyler çıkıyor. Aslıhan Pasajı var. Filmle beraber meşhur oldu. Kurgu Sahaf'ın Türkçe arşivi muazzam. Zihni var Akmar pasajında oranın iyi yanı hem yeni hem eski baskılar var.

DJ'lik yapmaya nasıl karar verdiniz?
Ozan diye yakın bir arkadaşım var. Biz nadir ritimler delisiyiz. 'Madem böyle şeyler topluyoruz insanlara bunu dinletelim' fikrinden orataya çıktı. Baktığınız zaman birçok DJ elektronik müzikle uğraşıyor. Çok fazla dinleyicimiz olmuyor o ayrı ama biz sevdiğimiz parçaları insanlara dinletelim diye yola çıktık.

DJ'lerin çok da tercih etmedikleri bir müzik türü. Kendinizi nasıl kabul ettirdiniz?
Çaldığım yerin sahibiyle gide gele samimi olduk ve biz böyle bir şey çalmak istiyoruz dedik. Bu türle ilgilenen çok fazla insan yok. Gençler biraz daha eğlence müziği istiyorlar. Bizim de çok eğlenceli ama onlar tabii daha farklı şeyler istiyorlar. 'Çıktık mı oynayalım' istekleri var. Biz de oynak şeyler çalıyoruz ama bizimki biraz daha belgesel niteliğinde bir performans oluyor. Parçaları soran insanlar oluyor. Parçalar bizim kültürümüze ait ama hiç bilmiyorlar. Dinledikleri zaman da ilgilerini çekiyor.

Geri dönüşü nasıl?
Çok bir kitlemiz yok zaten. Gelenler çok memnun oluyor. Yabancılar bayılıyor. Geçen gün popüler bir mekanda çaldık. Türkler gelip müzik hep böylemi devam edecek diye sordu. Yabancılar ise bayıldılar. Coşuyorlar. Bu biraz müzik zevkiyle alakalı. Müzikten anlamakla alakalı.  Türkler bu müziği kıro olarak görüyorlar. Kendi kültürünü beğenmiyorlar. Denenmesi gereken bir tür. 
Röportajımızın sonunda Onur'la plakları üzerine sohbet ederken bana Omar Souleyman isimli bir şarkıcıdan bahsetti. Elektronik müzik ve folk müziği harmanlayan Omar Souleyman büyük bir hayran kitlesine sahip. Şarkıcıyı tesadüfen keşfeden Onur da Omar'ın hayranlarından biri. Plak koleksiyonunda Wenu Wenu isimli albümü de yer alıyor.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder